İnsan var oluşu gereği farklı dönemlerinde farklı ihtiyaçlarını anlar ve o yönde adımlar atmayı arzular. Bazen bu hissedişi tanımlamakta , ifade etmekte bile zorlanabilir.

Bu arayış insanın yaşam alanlarından (kişisel alan, iş , kariyer,ikili ilişkiler, sosyal ilişkiler,saglık,hobi vb.) herhangi birinde olabileceği gibi, birden fazla alanda da kendini gösterebilir. 

Bazen seçimler yapmak, hayır diyebilmek,  hayat akışını hissedebilmek , yaşam alanlarında bir şeyleri daha iyi yapabilmek için, sürekli öğrenme bakış açısı ile, insan araçlara, yöntemlere ihtiyaç duyar. Ve en önemlisi kendisi dışında, üçüncü bir göz olarak bu beceri ve yetkinliklere sahip bir yol arkadaşının eşliği O’na çok şey kazandırır. Çünkü her insanın, kör noktaları ve daha ortaya çıkaramadıgı potansiyel yönleri , üçüncü bir göz yardımıyla daha kolay ve net ortaya çıkar.

Bilinçli bir bakış açısı, kişinin bulunduğu noktadan daima bir adım daha iyisine ulaşma arzusunun olduğunu ve bu akışın kendisini desteklediğini bilir. Burada önemli olan harekete geçmektir. Peki ne zaman?

Fark etsek de, fark etmesek de, her an yeni bir an, ve her an değişiyoruz. İhtiyacımız olan bilgiyi (oluş) ne kadar çabuk fark eder ve yaşama geçirirsek kendimize o kadar çabuk yakınlaşıyoruz. İşte Koçluk bu yolda küçük  bir anahtar. Biliyoruz ki büyük kapıları küçük anahtarlar açıyor. Bu küçük  ve bir o kadar değerli anahtara elinizi uzatır mısınız?

Şimdi; yaşamın ritimlerini, renklerini daha içten yaşama zamanı. Yaşamla dansa hazır mısınız?

Hoş Geldiniz…

Sevda Topbaş